NEDEN HARRY POTTER'I SEVERİZ?
Heeerkese merhabaa!!
Eminim ki geçtiğimiz yıllarda yazılan ve çekilen, fantastik film/kitap dünyasına adını altın harflerle yazdıran Harry Potter'ı bilmeyenimiz yoktur. Şuan bile yediden yetmişe herkesin severek okuyup izlediği bir seri. Bana göre kesinlikle türünün en en iyisi. Hâla yeni film arayışına girmeden bilmem kaç kez izlediğim Harry Potter filmlerini izleyebiliyorum. Hiç sıkılmadan kitaplarını tekrar tekrar okuyabiliyorum. Yazarı JK Rowling'in i-na-nıl-maz bir hayal gücü var. Kitaplara serpiştirilmiş ayrıntıları öğrenince insan diyor ki "Bu nasıl bir zeka???"
İşte şimdi de bu mükemmel kurgunun büyülü dünyasına yolculuğa çıkıyoruuuz!
Kemerlerinizi takııın ϟ
Harry Potter, 31 Temmuz 1980 tarihinde İngiltere'de doğar. Annesi ve babası büyücü olan Harry'nin kendisi de büyücüdür fakat 11 yaşına kadar bunun farkına varamaz. Zamanın en karanlık büyücüsü Lord Voldemort, kendi ölümünün bu tarihlerde doğan bir safkan çocuktan olduğunu öğrenince Harry'i öldürmeye gider. Babası James Potter ve annesi Lily Potter bu saldırıda hayatını kaybeder. Annesi ölmeden önce Harry'i bir çeşit koruma büyüsü altına sokar ve Harry bunun sonucunda Avada Kedavra Ölüm Laneti'nden sağ olarak kurtulur. Voldemort gücünün büyük bir kısmını kaybeder, Harry Büyücü Dünyası'nda büyüüük bir üne kavuşur.
Harry, 11 yaşına kadar teyzesi Petunia Dursley'in evinde yaşar fakat buna yaşamak denirse... Kuzeni, eniştesi ve teyzesi tarafından sürekli ezilir; çeşitli zorbalıklara maruz kalır. 11 yaşına geldiğinde Hogwarts Büyücülük Okulu'na kabul edilme mektubunu alır ve hayatı değişir. Dursley'ler oraya gitmesine engel olmaya çalışsa da Hogwarts'ın bekçisi Hagrid, Harry'i o korkunç insanların elinden kurtarır ve Hogwarts'a götürür.
Sağ Kalan Çocuk'un hayatı işte bundan sonra başlar. Ron ve Hermione gibi iki harika dost edinir. Kardeşliğin anlamını onlar sayesinde öğrenir. Üçü de aynı binaya (Gryffindor'a) seçilirler ve bu da arkadaşlıklarını pekiştirir. Düşmanlarının çevirdiği türlü kötülüğe rağmen arkadaşlıklarına hiçbir zarar gelmez.
Bizimkilerin okuldaki en büyük düşmanları Draco Malfoy'dur. Ailesi yüzünden kötülüğü seçtiğini hikayemizin sonlarında öğreniyoruz. Görünüşte ne kadar kötüyse içinde de o kadar mahcup ve üzgündür Malfoy. Şanssızlığı doğduğu aileden kaynaklanıyor. Babası Voldemort'un kadim yandaşı. Draco'nun babası Lucius Malfoy, bir ölüm yiyen. Serinin sonunda da Voldemort, ölüm yiyenlerden oluşan ordusuyla Hogwarts Savaşı'nı başlatıyor.
Kötüğün yanında iyiliğin de varolduğu bir yer Hogwarts. Öğretmenleri, öğrencileri, Quidditch müsabakaları, büyüleri her şeyiyle hayran olunası; her şeyiyle çok sevilesi.
Albus Dumbledore, Minerva Mcgonagall, Sirius Black, Severus Snape, Remus Lupin, Hagrid, Weasley'ler ve Potter'lar bu mükemmel hikayemizin en önemli yetişkinleri. Cesaretin kitabı yazılsa bu insanlar yazar olur, öyle cesurlar. Harry, Ron ve Hermione'nin her an yanında oldular.
Snape başta herkesin ön yargısını kazansa da sonradan onun kalbimizi eriten hikâyesini öğreniyoruz. O konuya değinemiyorum bile. Snape'i canlandıran oyuncumuz Alan Rickman öldüğünde de çok üzülmüştüm çünkü çok çok sevdiğim ve kalbime dokunan bir karakter.
-After all this time?
+Always
Velhasıl çok çok sevdiğim bir seri Harry Potter. Her yaştan insanın seveceğini düşünüyorum. Çocuk kitabı algısı var fakat buna katılmıyorum, okuyan her yaştan insanın seveceğini düşünüyorum. Hem okunmalı hem izlenmeli. Filmlerde kitaplardaki ayrıntıların büyük bir kısmı yok fakat çoğu kitaptan uyarlanmış filme göre çok daha iyiler. Anlayacağınız filmlerine de kitaplarına da bayılıyorum ben. Eğer ki minik bir ihtimal okumayan/izlemeyen varsa KESİNLİKLE BİR AN ÖNCE BU SERİYE BAŞLASIIIN!!!
Son sözlerim; mugglelardan uzak durun ve Hogwarts kabul mektubunun bir gün size de geleceğini aklınızdan çıkarmayın. Hepinize sihirli günler diliyor ve süpürgeme atlayıp gidiyoruuum. "Süpürge yu-ka-rı"
Harry Potter Theme Song
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder