27 Şubat 2021 Cumartesi

Kitap Yorumu: Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu-Stefan Zweig

Stefan Zweig, 1920’lerde yazdığı Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu’nda karşılıksız bir aşkın sahibi kimliksiz bir kadının yaşadıklarını anlatır. İsimsiz bu genç kadın, kendisinden habersiz olan sevgilisine bu uzun mektupta, tanıştıkları ilk günden itibaren yaşadıklarını anlatır. Ömür boyu süren suskunluğun ve saklanmanın sabrını takdir ederken, okur olarak bu kadını tanımadığımız gibi, mektubu okuyan sevgilisi de onun hiç farkına varmamıştır. Hiçbir zaman bilinmemenin yarattığı silinmişlik hissi sayesinde derin psikolojik yönü ve insanın sevgi duygusundan hareketle en dehliz yönlerini, saplantılarını keşfedebildiğimiz bu kısa ama etkileyici eser, Zweig’ın edebi yeteneğiyle birlikte edebiyatımızda unutulmaz bir yere sahip olmuştur. Zweig yazınının başarısını bilen her okur, onun diğerlerine nazaran daha az bilinen bu eserini de hayranlıkla okuyacaktır. 

'Sana, beni asla tanımamış olan sana'

Selam herkesee!

Bugün beni çokça sarsan ve düşündüren bir kitapla geldim, Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu. İnce bir kitap ve çok sürükleyici bu sebeple bir çırpıda bitiyor. İnanılmaz güzel bir dille yazılmış. Kitabı okurken her cümlenin altını çizesiniz geliyor. Zweig'in betimlediği aşkın sizi çokça etkileyeceğini düşünüyorum çünkü yazarın anlatımı büyüleyici. Okurken kendinizi hem kadın kahramanın hem de erkek kahramanın yerine koyuyorsunuz istemsiz. Böyle bir aşk varolabilir mi, aşk mı yoksa saplantı mı, sorularını sormadan edemiyorsunuz. 

Kitabın konusundan biraz-cık bahsedecek olursam; kimliğini bilmediğimiz bir kadın, Bay R olarak bildiğimiz yazara olan aşkını, uzun bir mektupla anlatıyor. Biz kitabın bütününde bilinmeyen kadının mektubunu okuyoruz ve bu sayede hikayeyi öğreniyoruz. Yer yer yaşanılanlardan ötürü sizi kasvetlendiren, yer yer canınızı acıtan, yer yer içinizi ısıtan ama bütününde ağır hüznün hakim olduğu bu kitabı kesinlikle okuyun. Kendi içinizde çoğu duyguyu sorgulayacağınızı düşünüyorum. 

-Spoiler-

Bilinmeyen Kadın; on üç yaşından itibaren platonik aşk(tartışılır) beslediği Bay R'ye olan tüm hislerini bir intihar mektubuyla anlatıyor. Kitabın başında bir çocuğun hayranlıktan doğan aşkını okusak da belli bir yerden sonra bu duygunun saplantıya döndüğünü düşünüyorum. İspanyol gribi sebebiyle ölen oğlunu bile Bay R'nin parçasının gidişi olarak nitelendiriyor çünkü. Üç kez karşılaşıyorlar ve üçünde de R onu tanımıyor. Kitabın sonunda da "belli belirsiz hatıra" olarak tasvir ediyor çocuğunun annesini. Son karşılaşmalarında R'nin kadını tanımayıp üstüne üstlük cebine para koyması gerçekten çok üzdü beni. Beyaz gül ayrıntısı, adamın ilk beyaz gülsüz doğum gününde tüm bu olanları öğrenmesi gerçekten çok etkileyici ayrıntılardı. Adamın yerine kendimi koyduğumda hiçbir şeyden haberi olmadığı için yüzde yüz suçlayamıyorum kendisini fakat insan hiç mi hatırlamaz be adam!!! Mektup sonunda bile hatırlayamıyor çok korkunç. Acaba sonrasında bu durumu umursayıp buhrana mı düşüyor yoksa hayatına kaldığı yerden farklı insanlarla devam mı ediyor, muallak...

-Spoiler Sonu-

Alıntılar

Sen benim, bunu nasıl söylemeliyim? Her tasvir yetersiz kalır, sen benim için her şeydin, hayatımın tamamıydın. Her şey seninle ilgili olduğu sürece vardı, varlığımdaki her şey seninle bağlantılıysa anlam kazanıyordu.

~

İşte o andan itibaren sana aşık oldum. Kadınlar bu sözü senin gibi şımartılan birine defalarca söylemiştir, biliyorum. Ama inan bana, hiç kimse seni o kız çocuğu gibi, yani benim gibi, olduğum ve hep öyle kalan ben gibi köle misali, bir köpek gibi sadakatle ve büyük bir bağlılıkla sevmemiştir. Çünkü yeryüzünde hiçbir şey bir çocuğun fark edilmeyen sevgisine benzemez. 

~

Seni olduğun gibi seviyorum. Yani, sıcakkanlı, unutkan, adanmış ama sadakatsiz biri olarak.

~

Ölüyor olmam seni acıtsaydı, o zaman ölmezdim.

~

Sahi, nereye olduğunu bilmeden saatlerce yürüten o derdi kime nasıl anlatacaksın?

~

Senden rica ediyorum, beni dinleyeceğin bu çeyrek saat için yorulma. Çünkü ben seni sevmekten hiç yorulmadım.


'Sen, beni asla tanımamış olan sen'
~~~~

Okuyun, okutturun!

Puanım: 5



1 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...