Ben Deniz Akın; Fiyasko Birlik Başkanı, yirmi beş yaşında, babasının kızı, annesinin kız kurusu, ekonominin niteliksiz iş gücüyüm. Klasik bir dünyalı, yurdum insanı, fazlaca dağınık ve meteliğe kurşun değil, ancak palavra sıkan beş parasız biriyim.
Tuna Üstüner ise Enler listesinin zirvesinde bir yakışıklı, holdinglerin genç veliahdı, titiz ve disiplinli tam bir Kurumsal Kasıntı. Ben bir enkazsam o bir saray, ben bir köleysem o bir kral, ben bir esintiysem o bir tufan. Ve o benim hem felaketimin, hem de kurtuluşumun adı.
Bizim hikâyemiz nefretle başlayıp, şiddetle devam ederek, aşkla yol aldı. Beni şirketinden kovması hiçbir şey ifade etmiyordu, çünkü kanunlar bizi birbirimize mecbur bırakmıştı. Tuna her gün beni görecek ve ben her gün onun aşkıyla savaşacaktım. Bu aşk çıkmazının ortasında onu mahvetmek için tutulan bir ajan olduğumu ise çoktan unutmuştum.
Hem de onunla evlenecek kadar!
Yeni bir kitap yorumuyla karşınızdayım :')
Beni cidden üzen -Sen Benim Diğer Yarımsın-'dan sonra kafa dağıtacak, beni güldürecek bir kitap arayışına girdim vee seçimimi Ankara Kitap Fuarı'ndan aldığım Asude imzalı Pabucumun Ajanı'ndan yana kullandıım...
Okuduğum yorumların etkisiyle büyük beklentilerle başladım. Hatta fuarda Ephesus standından görevli abla da baya övmüştü "Gülmekten neredeyse koltuktan düşecektim" şeklinde bişeyler demişti. Gelin görün ki ben kitabı o kadar çok beğenemedim.
Bi kere kitabın diline alışmakta çok zorlandım.
Kitap eğlenceli olsun diye hani -şurdan da bir şey çıkarayım bu cümleyle de güldüreyim- diyip de çoook fazla benzetme ve abartmaya başvurmuştu yazar. Bu da beni yordu açıkçası. Fakat bi zaman sonra alıştım ve ne olacağını merak ettiğim için kısa sürede kitabı bitirdim. Kendini okutması yönünden sevdim kitabı fakat kitapta beni iten şeyler olduğu için 'Kesinlikle okuyuuun ya da mutlaka tavsiye ediyoruuum- tarzında şeyler söyleyemeyeceğim...
Konusundan Bahsedersem;
Bir tarafta asi ruhlu, inatçı, kimseden sözünü esirgemeyen, aylardır işsiz olduğu için işe ihtiyacı olan, çatlak, delidolu kızımız Deniz; diğer yanda otoriter, karizmatik, kıskanç, küçüklüğünden beri Üstüner Holding'in başına geçecek şekilde eğitilmiş, sert kişilikli Tuna'mız. İkisinin yolları kesişir ve bir takım nedenlerden dolayı Deniz, Üstüner Holding'de Tuna Üstüner'in sekreteri olarak çalışmaya başlar ve bu şekilde olaylar gelişir.
Spoiler-
Kitapta Deniz açısından da Tuna açısından da arzunun çok fazla abartıldığını düşünüyorum. Bu yüzden Tuna'nın hâla Deniz'i sevip sevmediğini anlayamadım. Kitapta sürekli birbirlerinin üzerine atlama hayallerini okudum ve bu yüzden sonradan birbirlerine "Sevgilim" şeklinde hitap etmelerini çok yapay buldum. Ben romantik-komedi türünde de normal aşk konulu kitaplarda da saf aşk okumayı seviyorum. Kitapta aşkın çok bel altına vurulup da aktarıldığını düşündüğüm için ısınamadım sanırım. Olayların gidişatı ve gelişmesi çok hızlı oldu ama bu beni pek rahatsız etmedi. Son olarak da Tuna'nın kıskançlıklarının bi kaç yerde abartıldığını düşünüyorum. Sonuç olarak sanırım Tuna'nın arzudan ibaret olduğunu sandığı hislerinin aşka dönüşümünü -ki bu son 80 sayfada falan oldu- ve Deniz'in Tuna'ya olan aşkını okuyoruz. = Sonuç cümlemin korkunçluğunun tatlılığının şekerliği ♥
Spoiler Son-
Alıntılar
"Yüzüm gözüm şişene kadar sarımsak istiyorum,
Coşup sabaha kadar tıkınmak istiyorum,
Caddelerde dolaşıp hohlamak istiyorum,
Müsadenle Tuna'yı öldürmek istiyorum!"
~~~~~~
Deniz: "Hayatta en doğru düzgün yaptığım iş, sana katlanmak; tam zamanlı berbat bir iş."
~~~~~~
"Pek aşıktı Deniz kız, pek de gariban
Öldü zavallıcık Uranüslüye varmadan
Niye öldü derlerse diyin ki;
Sebebi oldu Tuna'nın elinden dökülen şampuan!"
~~~~~~
Çok sevdiğim o şarkı sözündeki gibi; "Sen yaralarsın, yaralarımı da sararsın, hem öldürürsün, hem hayata bağlarsın..." İşte Tuna Üstüner tam olarak böyleydi.
~~~~~~
Tuna: "Sen benimsin, anladın mı? Bunu kafana koy!"
~~~~~~
Aşk sadece gözü körlük durumu değildi; bir de tam anlamıyla gerizekalılıktı!
~~~~~~
* Ya yorumumu okuyunca çok fazla olumsuz yorum yaptığımı farkettim. Aslında o kadar da kötü yorumu haketmiyor, bi kaç yerinde beni güldürdü ve kafamın dağılmasını sağladı. İkinci kitabını okuyunca belki ısınırım kitaplara bilemiyorum -.-
Başlıca tavsiyem değil fakat çok merak ediyorsanız alın okuyuun *
Sevgilerle...
Bu arada yorum boyunca ağzımdan düşüremedim şarkıyııı
Puanım: 3,5
Yazar: Asude
Sayfa Sayısı: 496
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder